15 Ocak 2018 Pazartesi

Konsomatrislik Nasıl Bir Meslek?

Günlük hayatta dilimizde kullandığımız kelimeler bazen kökenine indiğinizde bizi şaşırtır. Konsomatrislik bunlardan biri. "Tüketme/Tüketim" kelimesinin fransızca karşılığı "Consommation" okunuşu ise "konsomasyon". "Tüketici" kelimesi ise tam olarak "Consommatrice". İngilizce "Consumer" kelimesinin tam karşılığı. Okunuşunu yazmama gerek yok. Siz zaten yakalamış olmalısınız. Konsomatrislik doğal olarak hemen bizlerin aklında hemen başka bir mesleği canlandırıyor. Haydi ben yine de burada yazayım. Pavyon / Kulüp / Gazino gibi benzer yerlerde erkek müşterilerin daha fazla harcaması için çalışan kadınların yaptıkları iş için bu kavramı kullanıyoruz.
Ne kadar ilginç değil mi? Aslında temelde bu kötü kavramın altyapısına baktığımızda kelimenin kötü bir yanı olmadığını görüyoruz. Aslında hepimiz birer "konsomatris" değil miyiz? Evet bizler birer tüketiciyiz. Yaşamak isteyen her kurum ise hedef kitlesinin tüketmesini ister. Pazarlama ve satış fonksiyonları ise bizlerin daha fazla tüketmesi için faaliyet göstermektedir. Tükettirmenin yolları ise binlerce. Kötü kavram ve negatif bir meslek diye bakılan "konsomatrislik" aslında modern anlamda bizim pazarlama dilimizde "experiential marketing / deneyimsel pazarlama" öteye birşey değildir. Buradan lütfen kadınların bu şekilde kullanılmasını övdüğüm ya da konsomatrisliği yücelttiğim anlaşılmasın. Tam tersine bir konuya dikkat çekmek istiyorum! 
Tüketimin sağlanması için "kadın" figürünün ne kadar çok kullanıldığını etrafınızda dikkatle gözlemleyin. Konuyu bu anlamda değerlendirin lütfen. Kadının ürünlerin satılması için bir obje/figür olarak ne kadar kullanıldığını düşünün. Pavyon'da yapılırken günah ve kötü olan bir kavram, modern pazarlama şemsiyesi altına girdiğinde saf ve temiz bir hale mi geliyor? Dolayısı ile tüketimi özendirmek için kadının görselinin, kendisinin tüketim için kullanılma şekline artık başka bir gözle bakma vakti geldi. "Sürdürülebilir Pazarlama" kavramına bir de bu gözle bakılması gerekiyor. Hatta yeni bir kavram olarak "Etik Pazarlama / Ethical Marketing" konuşmaya başlama vakti geldi. Tüketiciler / Konsomatrisler ise kendilerine hangi mesajlarla ürünlerin satılmaya çalışıldığına dikkat etmeli. Bu konuda hassasiyet göstermeli. Özellikle kadınlar!
Olgar Ataseven