27 Kasım 2008 Perşembe

Pazarlama ve İnsan Kaynakları


Bu sefer biraz farklı bir konuyu ele almak istiyorum. Geçenlerde katıldığım bir danışma kurulunda konuşulanlar açıkçası bu alandaki ihtiyacı gözler önüne seriyordu. Bu sebeple ben de bu sayımızda bu özellikle pazarlamanın farklı bir boyutuna değinmek istiyorum. Evet esasında şirket fonksiyonları içinde bir araya gelmez dediğimiz iki fonksiyonla ilgili yazacağız bu kez. İnsan Kaynakları ve Pazarlama!

Öncelikle gelin bir kez daha hatırlayalım. Pazarlama sunduğunuz ürün ve hizmetlerin üretimden satışa kadar geçen sürecini belirli bir sistematik içinde yönetmekti. İnsan Kaynakları Yönetimi ise bir kurum ve şirketin tüm çalışanlarını bir kaynak gibi görüp bu kaynağın her aşamada yönetimini bize anlatıyordu. Temelde İnsan Kaynakları Yönetimine; insan, insanı yönetmek için metod, hedefler ve tüm bunların uygunluğunu kontrol eden bir bileşenler kümesi diyebiliriz. İşte bu iki fonksiyon esasında birbirine gayet yakın olabiliyor. Elime geçen bir dokümanda “İK’da yeni bir trendin şirketlerin pazarlama süreçleri ve işe alım proseslerini birleştirmek üzerine olduğunu bize söylüyordu. Bu konu gerçi bir süredir yurt dışında da gündemde. Şirketler farklı pazarlama tekniklerini özellikle işe alım süreçlerinin içine dahil ediyorlar. Bunun yurt dışında bir çok örneği mevcut. Örnek olarak okuduğum vak’a da bahsi geçen firma video oyunları konusunda uzman bir şirket. Bu şirketin üst yönetiminin en büyük sorunlarından biri yeterince rekabetçi, ihtiyaçları karşılayan, yenilikçi ürünleri pazara uzun bir süredir sürememiş olması. Bu şirket kendini girişimci olarak tanımlıyor ama son yıllarda durağan bir döneme girmiş ve ürün çıkmıyor. Temel olarak tamamen insanla ilgili bir sorunları var. En iyiyi bünyenizde tutamıyor ve alamıyorsanız o zaman en iyi olmanıza imkan yok. İşte tam bu noktada şirketin CEO’su ekibi ile bir yöntem geliştiriyor. Önce oyun yazılımı ve geliştirilmesi sektöründe çalışılmak istenen 100 uzmanın bilgileri ve isimleri ortaya çıkarılıyor. Daha sonra bu 100 kişiye çok özel bir mektup gönderiliyor. Bu mektup esasında Rusların meşhur Matruşka bebekleri gibi iç içe olan kutucuklar. En son kutuda ise bir iPod konuyor. Bu iPod içinde CEO’nun kendi sesinden niçin o şirkette çalışmanın güzel olduğu, neden hedeflerine erişmek için aralarına katılmalarının iyi olacağını anlatıyordu. Hedeflerine varmak için en iyileri aralarına almak istediklerini söylüyordu. Ayrıca her kutucukta bir kod numarası verilmişti. Bu kod numarası ile internet sitesinde özel bir alandan iş başvurusunda bulunabiliyor ama en önemlisi iş başvurusunda bulunanlar şirketin tüm stratejisini okuyabiliyordu. Ne kadar güzel bir yöntem değil mi? Başarı ne mi olmuş? Tahmin edebiliyorsunuz herhalde. %90. Evet bu farklı yöntem %90 başarı getirmişti.

Konu bununla da kalmadı şirket bu yöntemi ile haber dahi oldu. Şirket bu iş için ayırdığı kaynağın çok ama çok üzerinde bir reputasyon elde etmiş ve tanıtım sağlanmıştı. Ama herşeyden önce şirkete alınan 10 ya da 15 kişi CEO’nun tam da istediği tipte insanlardı.


İşte bu öykü bize bazı başka örnekleri de akla getiriyor. Özellikle son yıllarda başlangıç seviyesinde işe alımlar için akademiler, yarışmalar, business oyunları geliştiren birçok uluslararası şirket var. Bunlar çok başarılı başlangıç seviyesi insan kaynağı havuzları oluşturabiliyorlar. Herşeyden önce pazarlama evet bir proses ama marka, kurum, ürün ve şirketlerinizi aynılaştırmak için değil tam tersine farklılaştırmak için bir proses. Bu sebeple pazarlamayı gördüğünüz gibi İnsan Kaynakları alanında dahi çok iyi bir farklılaşma ürünü olarak kullanabiliriz. Pazarlamaya ve her zaman farklılaşmaya istekli olmak galiba en önemlisi. Her türlü soru ve yorumunuz için bana yazabilirsiniz.

Hiç yorum yok: