2 Eylül 2012 Pazar

Tek Sıkımlık Diş Macunu!


Çocukluğumda babamla oynadığım oyunlar arasında küçük bilmeceleri birbirimize sormak da vardı. Bu küçük bilmecelerin çoğu kolay şeylerdi. Ama ben her defasında bilirsem bana ne vereceksin? diye babamı zorlardım. O da her bildiğim bilmecenin sonunda işte beyefendi “İpana’dan tek sıkımlık diş macunu” kazandınız der ve benimle ufaktan dalga geçerdi. Karşılıklı güler eğlenirdik. Yıllar geçti. Ben büyüdüm. Bu eğlencemizi gerçekleştiremez olduk. Diğer taraftan babamın bu şakası ise bende hep kaldı. Hayatım boyunca bir defalık yapılan, gösterdiğin çabanın karşılığını alamayacağın ya da almadığın, işe yaramayan işleri ve göstermelik tavırları tanımlamak için “tek sıkımlık diş macunu” benzetmesini kullandım. Her kullandığımda da hala içimden çok eğlenirim.
 
Geçen hafta içinde televizyonlarda bir reklam dönüyordu. “Torunlar” diye bir Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı halka açılıyormuş. Talep toplamak için reklam yapıyor. Aman ne güzel grubuz, aman ne güzel işler yaptık tarzında bir reklam. Kendileri ile ilgili bir araştırma yaptım. Bulabildiğim çok kısıtlı bir bilgi. Daha önce hiç iletişimde bulunmuşlar mı? Neredeyse sıfıra yakın.. Ne iş yaparlar? AVM işindelermiş! Daha önce reklam yapmışlar mı? Ucundan azıcık! Grubu kısaca anlatan basketbol temalı bir reklam dışında bir çalışma yok. O reklam da zaten halka arzdan 2 – 3 hafta önce yapılmış, o kadar! Şimdi bu halka açılma konularında yapılan iletişimler gerçekten bana tam “tek sıkımlık diş macunu” gibi geliyor. Tamamen boşuna harcanan paralar. Gelin konuyu biraz detaylı açayım.
 
Genelde bir KOBİ üstü grup halka açılacağı ilk olarak ne yapıyor? Hemen bir aracı kuruma gidiyor. Aracı kurum bu şirketin tüm finansal durumlarını inceliyor. Düzeltilmesi gereken noktaları belirtiyor. Hazırlıkları tamamsa Sermaye Piyasası Kurulu’na gerekli başvuruları yapıyor ve prosedürü işletiyor. Genelde eğer aracı kurum tecrübeli ve işini bilen bir yapıysa ve talep halktan toplanacaksa kesinlikle reklam yapmamız şart diyor. Hemen en iyisinden bir reklam ajansı bulunuyor. Ciddi prodüksiyonlar yapılarak ve bütçeler harcanarak hemen halka arzların 10 gün öncesinden reklamlara başlanıyor. Sonrası mı? Sonra iletişim miletişim diye bir şey kalmıyor. Bu şirketin ismini ancak borsanın tahtalarında görüyorsunuz. Bir de tabi konuyla ilgili yayın yapan mecralarda. Geçen hafta halka arza soyunan Torunlar’ın durumunun da aynen böyle olacağına eminim. Örnekler o kadar çok ki? Bakın size birkaç örnek. Hedef Grup, Selçuk Ecza Deposu, Koza Altın, vs. Bir de tabi hiç iletişimde bulunmayanlar var. Onlar bence daha samimi ve en azından paraları bir kısım daha doğru bir şekilde ceplerinde kalıyor.
 
SPK Başkanı Vedat Akgiray’ın demeçlerinden anlıyorum ki önümüzdeki yıl ve takip eden yıllarda halka arz seferberliği kapsamında şirketlerin sermaye piyasalarına kotasyonları ve halka arzları hızlanacak. Bu durumda şirketleri ve bu işe aracılık yapacak kurumları ben buradan önceden uyarmak istiyorum. Özellikle halka açılmaya niyetli şirketler için önerilerim:
 
·         Lütfen şimdiden iletişime başlayın.
·         Başladığınız iletişimi hiçbir zaman kesmeyin.
·         İletişiminizi marka temelli yapın, hisse senedi satışı değil.
·         Samimi ve sürekli olun.
·         Bu anlamda içinizde profesyonel kadrolar kurun.
 
Aracı kurumlar için söyleyebileceğim en önemli şey ise finansal performanslarla birlikte marka performanslarının da bilançoların yanı sıra değerlendirilmesi. Çünkü sermayedarlar da, hisse senedi yatırımcıları da birer tüketici gibi görüldüğü takdirde uzun vadeli hisse senedi performansları daha iyi olacaktır. Bilmem anlatabildim mi?

Olgar Ataseven
Marka ve İletişim Danışmanı

Hiç yorum yok: